İslam tarihinin oldukça erken bir döneminde ortaya çıkmış Hâricîler, gerek akademik gerekse de popüler yazında günümüzde yaşayan ancak birbirinden kalın çizgilerle ayrılan iki mezhebi grup, yani İbâdîler ve Selefîler ile zaman zaman irtibatlandırılmaktadır. İbâdîlerin köken itibariyle Hâricîler’in ‘günümüze kadar ulaşan tek kolu’ ve ‘organik devamı’ olarak görülmesinde haklılık payı bulunmakla birlikte özellikle Ezârika üzerinden oluşturulan Hâricîlik resmi üzerine İbâdîlik’in iliştirilmesi birtakım problemli neticeleri husûle getirmektedir. Aralarında herhangi bir organik bağ bulunmamasına rağmen Selefîlerin tümünün veya belli bazı alt gruplarının Hâricîliğin ‘günümüzdeki görünümleri’ veya ‘neo-Hâricîler’ şeklinde tanımlanması ise bir zihniyet veya pratik benzerliği temelinde yükselmektedir. Ancak bu durum da bazı problemli durumları gündeme taşımaktadır. İşte bu çalışma özelde İbâdîliğin ve Selefîliğin Hâricîliğin devamı olarak nitelenmesinin doğurduğu metodik problemler genelde de bu örneklem üzerinden mezhep araştırmalarının mahiyet ve metodolojisi üzerine odaklanmaktadır. Bunu yaparken birtakım yargılara varma değil, metodik problemleri gündeme taşıma ve bunların halline dair tartışma ve önerileri provoke etme amacını gözetmektedir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 30, 2016 |
Submission Date | February 18, 2016 |
Published in Issue | Year 2016Volume: 9 Issue: 1 |
_____________________________________ ISSN 1309-5803 e-Makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi _______________________________