Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Sünnetin Kur’ân ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar

Yıl 2022, Cilt: 20 Sayı: 1, 27 - 46, 30.06.2022

Öz

Dinde emir ve yasaklar Allah’ın irâdesi ve tercihi ile teşekkül eder. Dinde meşruiyetin kayna-ğı Allah’ın insanla ilgili tercihleridir. Dînî meşruiyet insanın insanla ilgili tercihleriyle eşitle-nemez. Dinde Allah’ın insanla ilgili tercihlerine saygı duyulur. İnsanın insanla ilgili tercihleri-ne saygı duyulmaz. Çünkü dinde, hayatın akışı ve düzenlenmesi ile ilgili tercih bildirme yetki-si Allah’a verilmiştir. Kur’ân dâhil hiçbir metnin ‘tek şekilde’ anlaşılma garantisi bulunma-maktadır. Tüm metinler birden çok şekilde anlaşılabilir. Bu sebeple dini metinler, ‘din’ ile eşitlenemez. Dini metinle eşitlemek hayattan koparmaktır. Vahiy, ilahi kaynaklı cümlelerin ve söz dizilerinin toplamı ile eşitlenemez. Vahiy Allah’ın insanlara ve tarihe müdahalesidir. Kovandaki arıları bir arada tutan şeyin vahiy oluşu gibi bir mahalde insanları bir arada tutan şey de vahiydir. Müslüman bir toplumda insanları bir arada tutan şey, helal ve haram hassa-siyeti ve sâhip olunan değerlerdir. Vahyin, topluma ve tarihe müdahalesinin tesirleri Hz. Peygamber’in hayatı ile sınırlı değildir, kıyamete kadar sürecektir. Vahye dayalı, semâvî, ilâhî ölçünün kabülü ya da reddi iman ve inkâr ile ilgili ciddi bir ayrışma noktasıdır. Allah’ın kitâbında da ‘ölçü’ var, Hz. Peygamber’in sünnetinde de ‘ölçü’ var. İlahi ölçülerin nazarî ve sâbit kısmını Allah’ın kitâbı öğretir, tatbîkî ve dinamik kısmını da sünnet öğretir. Din, dini metinlerle eşitlenemez. Dinin tek aktarım biçimi de metinler değildir. Sünnetle ilgili eşitleme iddiası sadece sünneti hiç anlamamak değildir. İslam’ın birinci delilini de anlamamaktır. Kitâb ve sünnet birbirinden ayrı şeyler mi ki eşitlensin? İslam, insanın Allah ile eşitlenmesinin reddedilmesi ve Allah’ın insanla ilgili tercihlerinin her türlü müzakerenin dışında tutularak mutlak kabul görmesidir. Modern çağın getirdiği dînî meşruiyet krizinin çözümü meşruiye-tin bireysel tercihe bağlanması değildir. İlahi bir tercihle belirlenmiş uygulamaların kabulü ve bunun güçlü bir mesaj olarak taşınmasıdır.

Kaynakça

  • Abdürrezzâk es-San‘ânî, Ebû Bekr Abdürrezzâk b. Hemmâm b. Nâfi‘ es-San‘ânî el-Himyerî - A‘zamî, Habîbu’r-rahmân thk. el-Musannef. 11 Cilt. Beyrut: el-Mektebu’l-İslâmî, 1403.
  • Ahmed b. Alî b. el-Müsennâ et-Temîmî, Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî - thk. Huseyn Selim Esed ed-Dârânî. Müsnedü Ebû Ya’lâ. 13 Cilt. Dımaşk: Dâru’l-me’mûn li’t-türâs, 1984.
  • Ahmed b. Hanbel. el-Müsned. 50 Cilt. Beyrut: Muessesetu’r- risâle, 1999.
  • Akalın, Şükrü Halûk vd. TDK Türkçe Sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 11. Basım. Erişim 16 Ocak 2022. https://sozluk.gov.tr/
  • Akalın, Şükrü Halûk vd. TDK Türkçe Sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 11. Basım. Erişim 16 Ocak 2022. https://sozluk.gov.tr/
  • Âşıkkutlu, Emin. “Leyyin”. TDV İslâm Ansiklopedisi. 27/168-169. Ankara: TDV Yayınları, 2003.
  • Ateş, Süleyman. Kur’ân-ı Kerîm Tefsiri. Yeni Ufuklar Neşriyat, 2013.
  • Beyhaki, Ebû Bekr Ahmed b el-Hüseyin b Ali. Şuabu’l-îmân. 7 Cilt. Beyrut: Dâru’l- kutubi’l- ılmiyye, 1990.
  • Beyhakî, Ebû Bekr Ahmed b. el-Hüseyn b. Alî el-. es-Sunenu’l-kübrâ ve fî zeylihî el-Cevheru’n-nakıyy. Haydarabad: Meclisu dâireti’l-meârif, 1926.
  • Bikâî, Ebü’l-Hasen Burhânüddîn İbrâhîm b. Ömer b. Hasen er-Rubât el-Hırbevî el-. Nazmu’d- durer fî tenâsubi’l-âyâti ve’s- suver. 22 Cilt. Kâhire: Dâru’l-kitâbi’l-islâmî, 1984.
  • Buhârî, Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl b. İbrâhîm el-Cu‘fî. el-Câmiu’s-sahîh. 6 Cilt. Beyrut: Dâru İbn Kesîr, 1987.
  • Dağcı, Şamil. “Muhsan”. TDV İslâm Ansiklopedisi. 21/546-548. İstanbul: TDV Yayınları, 2000.
  • Demirli, Ekrem. “Vahdet-i Vücûd”. TDV İslâm Ansiklopedisi. TDV Yayınları, 2012.
  • Ebû Dâvûd, Süleymân b. el-Eş‘as b. İshâk es-Sicistânî el-Ezdî. es-Sünen. 4 Cilt. Beyrut, El-Mektebetu’l-Asriyye., t.s.
  • İbn Hacer el-Askalânî, Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed el-Askalânî - thk. Muhammed Avvâme. Takrîbü’t-tehzîb. Dımaşk: Dâru’r-raşîd, 1986.
  • İbn Hıbbân, Ebû Hâtim Muhammed b. Hibbân b. Ahmed el-Büstî. Sahîhu İbn Hıbbân bi tertîbi İbn Belbân. 18 Cilt. Beyrut: Muessesetu’r- risâle, 2. Basım, 1993.
  • İbn Mâce, Ebû Abdillâh Muhammed b. Yezîd Mâce el-Kazvînî. es-Sünen. 5 Cilt. Beyrut: Dâru’r-risâleti’l-âlemiyye, 2009.
  • İbnü’s-Sünnî, Ebû Bekr Ahmed b. Muhammed b. İshâk ed-Dîneverî (ö. 364/975) - thk. Kevser el-Beranî. Amelü’l-yevm ve’l-leyle. Cidde: Dâru’l-kıble li’s-sekâfeti’l-islâmiyye ve müesseseti ulûmi’l-kur’ân, ts.
  • İsfahânî, Ebü’l-Kāsım Hüseyn b. Muhammed b. el-Mufaddal er-Râgıb el- - thk. Safvân Adnân ed-Dâvûdî. el-Müfredât fî ğarîbi’l-Kur’ân. Beyrut: Dâru’l-kalem, 2009.
  • Kırış, Şemsettin. “Profan İlahiyatçılık”. http://www.anahaberyorum.com (blog), 05 Ocak 2022. http://www.anahaberyorum.com/author.aspx?ID=47291
  • Kırış, Şemsettin. “Yeni Sünnet Tanımları Bağlamında Sünnet-Dindarlık İlişkisi Üzerine Bazı Mülâhazalar”. Hadis Tetkikleri Dergisi 15/2 (2017), 7-41.
  • Kurtubî, Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed b. Ebî Bekr b. Ferh el-. el-Câmi’ li ahkâmi’l-kur’ân. 20 Cilt. Kâhire: Dâru’l-kütübi’l-Mısriyye, 1964.
  • Mâlik b. Enes, Ebû Abdillâh Mâlik b. Enes b. Mâlik b. Ebî Âmir el-Asbahî el-Yemenî - thk. Muhammed Mustafa el-A’zamî. Muvatta’. 8 Cilt. Birleşik Arap Emirlikleri: Müessesetu Zâyed b. Sultân âlü Nehyân, 2004.
  • Müslim b. Haccâc, Ebü’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc b. Müslim el-Kuşeyrî. el-Câmiu’s-sahîh. 5 Cilt. Beyrut: Dâru ihyâi türâsi’l-arabbiy, t.s.
  • Nesâî, Ebû Abdirrahmân Ahmed b. Şuayb b. Alî - thk. Hasen Abdü’l-mün’ım Şelebî. es-Sünenü’l-kübrâ. 10 Cilt. Beyrut: Müessesetü’r-risâle, 2001.
  • Nesâî, Ebû Abdirrahmân Ahmed b. Şuayb b. Alî en- - thk. Abdulfettâh Ebû Gudde. el-Müctebâ mine’s-sünen (Sünenü’n- Nesâî). 8 Cilt. Haleb: Mektebetu’l-matbûâti’l-İslâmiyye, 1986.
  • Râzî, Ebû Abdillâh (Ebü’l-Fazl) Fahrüddîn Muhammed b. Ömer b. Hüseyn er-. Mefâtîhu’l-ğayb. 32 Cilt. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ılmiyye, 2000.
  • Taberânî, Ebü’l-Kāsım Müsnidü’d-dünyâ Süleymân b. Ahmed b. Eyyûb et-Taberânî. Mu’cemü’l-kebîr. 25 Cilt. Kâhire: Mektebetü İbn Teymiyye, 2. Basım, 1994.
  • Taberî, İbn Cerîr et-. Câmiu’l-beyân fî te’vîli’l-Kur’ân. 24 Cilt. Beyrut: Muessesetu’r- risâle, 2000.
  • Yavuz, Yusuf Şevki. “Delil”. TDV İslâm Ansiklopedisi. 138-140. İstanbul: TDV Yayınları, 1994.
  • Zebîdî, Ebü’l-Feyz Muhammed el-Murtazâ b. Muhammed b. Muhammed b. Abdirrezzâk el-Bilgrâmî el-Hüseynî ez-. Tâcu’l- arûs min cevâhiri’l- kâmûs. 40 Cilt. Beyrut: Dâru’l-hidâye, ts..
Toplam 31 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Din Araştırmaları
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Şemsettin Kırış 0000-0002-1226-9811

Yayımlanma Tarihi 30 Haziran 2022
Yayımlandığı Sayı Yıl 2022 Cilt: 20 Sayı: 1

Kaynak Göster

APA Kırış, Ş. (2022). Sünnetin Kur’ân ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar. Hadis Tetkikleri Dergisi, 20(1), 27-46.
AMA Kırış Ş. Sünnetin Kur’ân ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar. HTD. Haziran 2022;20(1):27-46.
Chicago Kırış, Şemsettin. “Sünnetin Kur’ân Ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar”. Hadis Tetkikleri Dergisi 20, sy. 1 (Haziran 2022): 27-46.
EndNote Kırış Ş (01 Haziran 2022) Sünnetin Kur’ân ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar. Hadis Tetkikleri Dergisi 20 1 27–46.
IEEE Ş. Kırış, “Sünnetin Kur’ân ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar”, HTD, c. 20, sy. 1, ss. 27–46, 2022.
ISNAD Kırış, Şemsettin. “Sünnetin Kur’ân Ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar”. Hadis Tetkikleri Dergisi 20/1 (Haziran 2022), 27-46.
JAMA Kırış Ş. Sünnetin Kur’ân ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar. HTD. 2022;20:27–46.
MLA Kırış, Şemsettin. “Sünnetin Kur’ân Ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar”. Hadis Tetkikleri Dergisi, c. 20, sy. 1, 2022, ss. 27-46.
Vancouver Kırış Ş. Sünnetin Kur’ân ile Eşitlendiği İddiası Üzerine Bazı Mülâhazalar. HTD. 2022;20(1):27-46.

İlim Tasavvurumuz Üzerine…

İslâm ilim geleneği, ihtiva ve temsil ettiği zâhirî, aklî, felsefî ve irfânî zenginliği ile küllî bir gerçekliği yansıtmaktadır. Söz konusu zenginlik alanlarının her birisi meşrûiyyetini, kendi usûlü dairesinde hakikat arayışı süreci içerisinde bulunuşuyla temellendirmektedir. Başlı başlarına müstakil birer ilim dalı olmaları ve bunun neticesinde tarifi, gayesi ve mesâili itibariyle sınırları belirgin olsa da, ortak bir tasavvura aracılık etmeleri dolayısıyla kaçınılmaz biçimde, bünyesinde sair ilimlerle kendi zaviyelerinden müştereklikler barındırır. Ne var ki, kendine has mesâildeki farklılaşmalar, bütünün temsil ettiği küllî tasavvurun varlığına engel değildir.
Geçmişte ve günümüzde, geleneğin bu yönü gözden kaçırıldığında, ilimler arası irtibat, sözü edilen müştereklikler üzerinden değil, ayrışmalardan hareketle kurulmaya çalışılmıştır. Esasen İslâm ilim geleneğini, ilimler arası iç çekişmelerin ve tartışmaların odağı olarak görmek böyle bir yaklaşım neticesinde ortaya çıkmıştır. Kadîm ilim geleneğimizi fikrî karışıklığın odağı olarak görme zafiyetini sadece şarkiyat geleneğinin bir refleksi imiş gibi kabul etmek kolaycı bir yaklaşımdır. Şarkiyat geleneği ‘ötekinin duruşunu’ temsil ettiği için dikkate alınması ve zafiyetlerine odaklanılması gereken, ‘öteki’lerin dışında kalanlar, yani ‘biz’ olmalıyız.
İlim ehli taifeyi teşkil eden bizlerin bu süreçte yapması gereken, dışardan ve çatışma odaklı yaklaşımı bir yana bırakıp; kendilerini İslâm tasavvurunu zayıflatmaya adamış kişilerin yöntemlerinin üst dilini keşfederek, benzer hatalara düşmekten kurtulmak, muhtelif ilimleri aynı müştereklikte cem eden kadîm geleneğimizin üst tasavvuruna odaklanmaktır.
İslâm toplumu olarak, fikrî hamlemizi gerçekleştirmemiz, körü körüne taklîdi bir yana bırakıp, bize ait değerler manzumemizi keşfetmemize bağlıdır. Modern çağın bilgi üzerindeki bizi kuşatan tahakkümü ve kendi değerlerini bize taşıyan imkânlarını ‘mihengimize’ vurmadan özümseme, bizi sürekli olarak kimliğimizden uzaklaştırmaktadır. Günümüzde öğrendiğimiz en önemli esas, ‘bilginin/ma‘lûmâtın’ kutsallığı iddiasıdır. Oysa her dönemde, mukaddes olan hakikat ve ma‘rifettir. Bir başka ifade ile varlığımız meşrûiyyetini bilgi peşinde koşmamızdan değil, hakikat yolcusu olmamızdan almalıdır.
Doğru yanlış her türlü bilginin kutsanması sebebiyledir ki, arama motorları ve sosyal medya plâtformaları üzerinden paylaşılan veriler, tıpkı, geçmişte ilimler ve ilim ehli arasında sadece ma‘lûmâta odaklanıldığında, ilimler arasındaki müşterek zeminin fark edilememesi ve İslâm tarihinin çatışmalar tarihi şeklinde algılanması gibi, bir ölçüye vurulmaksızın yaygınlığı nisbetinde doğru ve tayin edici bir konum ihrâz etmiştir. Bizler geçmişin ve günümüzün tecrübesinden istifade ederek, tekrar aynı hataya düşmediğimizden emin olmalıyız.
Şu halde, ilim ehline düşen, öncelikle ilimlerin usûlleri ve telif tarzlarının müşterekliğini temin eden ‘üst dilini’; bir başka ifade ile ‘küllî tasavvurunu’ keşfe yönelik gayretlerini arttırmaktır. İlmin bugünkü temsilcilerinin, İlâhî hakîkati zâhirî, aklî, rûhî, kalbî, irfânî plânda idrak için ömür tüketen geçmiş âlim, hakîm ve ârifler ile eserler üzerinden bağ kurmak suretiyle, onların arayış tecrübelerinden istifade etmeleri, ilimleri kuşatan küllî tasavvurun idrâkini mümkün kılacaktır. Bizi küllî tasavvura ulaştıracak olan vasıta, bazen dilin sunduğu imkânlar, bazen akıl, mantık ve felsefenin hâsıl ettiği kazanımlar, bazen de kalbin ve irfânî geleneğin ulaştığı hakikatler olabilecektir.
Bütün bu hususların arayışı içerisinde olan, Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) aracılığı ile de, bize ait duruşa ve müşterek tasavvuru keşfin zaruretine dikkat çekmeyi kaçınılmaz görüyoruz. Bir başka ifade ile, tedbirimizi alıp, tedârikimizi ikmâl ederek seyrimize devam etmenin mutlak ihtiyacımız olduğunu fark ederek, ‘cihet-i vahdemizi’ yeniden hatırlamalı, uydu olmaktan, ezilmişlikten kurtulmalı, kendimize ait usûl, ulemâ ve kitâbiyâta dönmeli, ilmî düşünüşümüzü yeniden ‘âlî tasavvurumuza’ uygun hâle getirmeliyiz.
Kırk ikinci sayımızla, akademik dergicilikte kemâle erdiğimizin göstergesi olarak, kesintisiz yayın hayatını sürdürerek, geride bıraktığımız ilk yirmi yılın ardından, Hadis Tetkikleri Dergisi’nin bu nüshasında; hadis ilimlerinin muhtelif alanlarında ilginizi çekecek tetkiklere yer verdik. İslâm coğrafyasının uzak diyarlarının tasavvurlarını bize sunan makaleler, eser tetkikleri, bilimsel etkinlik ve kitap tanıtımları bu sayımızda sizlerin ilgisine arz ettiğimiz içeriğimizdir.
Destekleriniz sayesinde muhteviyâtı daha da zenginleşecek olan Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) işaret edilen hususlarda bize iletilen her türlü talebe açık olup, bütün imkânlarını kullanarak arzu edilen hususlarda yazarlarımızın yanında olmaya çalışacaktır.
Geride bıraktığımız yirmi yıl ve kırk iki sayı boyunca Hadis Tetkikleri Dergisi’ne (HTD) destek olan, sahip çıkan, bizleri cesaretlendiren, yazılarıyla bizi onurlandıran hayatta olan ve ahirete irtihal eden bütün hoca ve kardeşlerimize şükranlarımızı sunarken, bundan sonra da HTD’nin imkânlarının, araştırmacılarımızın hizmetinde olduğunu te’yîden ifade istiyoruz. Gelecek sayılarımızda görüşmek dileğiyle...
Saygılarımızla...

İbrahim HATİBOĞLU