Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Bir Sünnet Türü ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi

Yıl 2020, Cilt: 18 Sayı: 1, 7 - 26, 01.07.2020

Öz

Kadın sünneti, yoğun olarak Afrika kıtasında görülmekle birlikte dünyanın diğer bölgelerin-de de bilinen bir uygulamadır. Bu uygulamanın sosyolojik, psikolojik, dini ve antropolojik yönleri bulunmaktadır. Yahudi ve Hıristiyanların muayyen guruplar, Müslümanlar ve yerel kabilelerde bu uygulama yaşamaktadır. Bu uygulamayı devam ettiren dini gelenekler, tarih-sel olarak da müşterek bir tradisyonda buluşmuş olabilirler. Böyle bir durumun bilimsel olarak tespiti, ilahiyatçılarla antropologların iştirak edecekleri multidisipliner çalışmalarla mümkün olabilir. Hadisler Hz. Peygamber zamanında uygulanan kadın sünnetinin ne şekilde olduğu konusunda azımsanamayacak bilgi ve fikir vermektedir. Kadın sünneti 1975 yılından itibaren yapılan çalışmalar sonucunda uluslararası kuruluşlarca tedricen yasaklanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü önce dört tip kadın sünneti tespit ettiği halde hepsini bir kefeye koya-rak yasaklama cihetine gitmiştir. Hukuki alt yapısı kalmamış olması konunun dini ve antro-polojik olarak araştırılmasını engellememiş, yapılan çalışmaları daha da artırmıştır. Kadın sünneti konusunda sergilenen uluslararası tutumu ve yasağı eleştiren akademik çalışmalar da yapılmaya başlanmıştır. İslâm’da kadın sünnetinin hiç olmadığı, bu uygulamanın başka kültürlerden geçtiği gibi iddiaları da bulunmaktadır. Bu makalede özellikle kadın sünnetinin bulunmadığı ve meşru olmadığı iddiası ele alınacaktır.

Kaynakça

  • Ahmed b. Hanbel, Müsned, nşr. Şu‘ayb Arnavut, Beyrut, Muessesetu’r-risâle 1999.
  • Ahmet Yaşar Ocak, “Kaynaklara Göre Sünnet Olmak”, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi [Prof. Dr. Ömer Yiğitbaşı’na Armağan], 4 (1987).
  • Âmâl Ahmed Beşîr, Te’sîlu hıtâni’l-inâs, Hartum, Munazzamatu Ümmü Atıyye 1422.
  • Aynur Eryiğit Bader, “Sünnet Olma ve Kadın Sünneti”, Eskiyeni, 37 (2018).
  • Berke Özenç, “Kadın Sünneti, Etnomerkezci Önyargılardan Kültürel Dinamikleri Dikkate Alan Bir Yaklaşıma Doğru”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası 64, 2 (2006).
  • Duru Şahyar Akdemir, “İnsan Hakları İhlali Olarak Kadın Sünneti”, Ulakbilge, 5, 13 (2017).
  • Ebû Abdillâh Mâlik b. Enes b. Mâlik b. Ebî Âmir el-Asbahî el-Yemenî Mâlik b. Enes,
  • Muvatta’, nşr. Muhammed Mustafa el-A’zamî, Birleşik Arap Emirlikleri, Müessesetu Zâyed b. Sultân âlü Nehyân 2004.
  • Ebü’l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc b. Müslim el-Kuşeyrî, el-Câmi‘u’s-sahîh, Beyrut, ts.
  • Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl b. İbrâhîm el-Cu‘fî el-Buhârî, el-Edebü’l-müfred, nşr. Muhammed Fuâd Abdülbâkî, 3. baskı, Beyrut, Dâru’l-beşâiri’-İslâmiyye 1989, 427.
  • Ebû Abdillâh Muhammed b. Yezîd Mâce el-Kazvînî İbn Mâce, es-Sünen, Beyrut, ts.
  • Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ebî Bekr b. Eyyûb ez-Züraî ed-Dımaşkī el-Hanbelî İbn Kayyım el-Cevziyye,
  • Tuhfetu’l-mevdûd bi ahkâmi’l-mevlûd, nşr. Abdulkâdir el-Arnavut, Dımaşk, Mektebetu dâri’l-beyân 1971.
  • Ebû Abdirrahmân Ahmed b. Şu‘ayb b. Alî en-Nesâî, nşr. Abdulfettâh Ebû Gudde, el-Müctebâ mine’s-sünen, Sünenü’n-Nesâî¸ Haleb, Mektebetu’l-matbûâti’l-İslâmiyye 1986.
  • Ebû Bekir Abdüssettâr Halil, Beyânü asli ve mahalli kavli İbni’l-Münzir “leyse fi’l-hıtâni haberun yürceu ileyhi ve lâ sünnetin tüttebeu”, Riyâd: el-Mektebü’t-teâvüniyyü li’d-da’veti bi’r-ravda 2010.
  • Ebû Bekir Abdüssettâr Halil, Keşfü’ş-şübheti’l-müsâra fî kavli’l-imâm ibn Abdi’l-berri fi’l-hıtân, Riyâd, el-Mektebü’t-teâvüniyyü li’d-da’veti bi’r-ravda ts. Ebû Bekr Ahmed b. el-Hüseyn b. Alî el-Beyhakî, es-Sunenu’l-kübrâ ve fî zeylihî el-Cevheru’n-nakıyy, Haydarabad, Meclisu dâireti’l-Me'ârif 1926 . Ebû Îsâ Muhammed b. Îsâ b. Sevre (Yezîd) et-Tirmizî, el-Câmi‘u’s-sahîh, Beyrut 1998.
  • Ebû Muhammed Muhyissünne el-Hüseyn b. Mes‘ûd b. Muhammed el-Ferrâ’ el-Begavî Begavî,
  • Şerhu’s-sünne, nşr. Şu‘ayb el-Arnavut, Muhammed Züheyr eş-Şâviş 2. baskı, Beyrut, el-Mektebu’l-İslâmî 1983.
  • Ebû Ömer Cemâlüddîn Yûsuf b. Abdillâh b. Muhammed b. Abdilberr en-Nemerî İbn Abdilber,
  • et-Temhîd limâ fi’l-Muvattai mine’l-esânîd, Mağrib, Vezâretu umûmi’l-evkâf ve’ş-şuûni’l-İslâmiyye 1387.
  • Ebû Ömer Cemâlüddîn Yûsuf b. Abdillâh b. Muhammed b. Abdilberr en-Nemerî İbn Abdilber,
  • el-Kâfî fî fıkhi ehli’l-Medîne, nşr. Muhammed Ahîd Mâdik el-Moritânî, Riyâd, Mektebetü’r-Riyâd 1980 2/1136.
  • Ebü’l-Fazl Cemâlüddîn Muhammed b. Mükerrem b. Alî b. Ahmed el-Ensârî er-Rüveyfiî İbn Manzûr, Lisânu’l-arab, Beyrut, Dâru sâdir 1993.
  • Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed el-Askalânî İbn Hacer el-Askalânî, Telhîsü’l-habîr fî tahrîci ehâdîsi Rafi‘ıyyi’l-kebîr, Dâru’l-kütübi’l-Ilmiyye 1989.
  • Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed el-Askalânî İbn Hacer el-Askalânî, Takrîbü’t-Tehzîb, nşr. Muhammed Avvâme, Dımaşk, Dâru’r-raşîd 1986.
  • Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed İbn Hacer el-Askalânî, Fethu’l-bârî şerhu sahîhi’l-Buhârî, nşr. Muhammed Fuâd Abdulbâkî, Beyrut, Dâru’l-ma'rife 1379.
  • Ebü’l-Fazl Zeynüddîn Abdürrahîm b. el-Hüseyn b. Abdirrahmân el-Irâkī Irâkî, el-Muğnî an hamli’l-esfâr fî tahrîci mâ fi’l-ihyâi mine’l-ahbâr, Beyrut, Dâru İbn Hazm 2005.
  • Ebü’l-Feth Takıyyüddîn Muhammed b. Alî b. Vehb el-Kuşeyrî el-Kūsî İbn Dakīkul‘îd,
  • Şerhu’l-ilmâm bi ehâdîsi’l-ahkâm, nşr. Muhammed Halûf Abdullah, Dımaşk, Dâru’n-nevâdir 2009.
  • Ebü’l-Hasen Alî b. Muhammed b. Habîb el-Basrî el-Mâverdî, Kitâbü’l-hâvi’l-kebîr, Beyrut, Dâru’l-fikr 1994.
  • Ebü’l-Hasen Nûrüddîn Alî b. Ebî Bekr b. Süleymân el-Heysemî Heysemî, Mecme‘u’z-zevâid ve menbe‘u’l-fevâid, Beyrut, Dâru’l-fikr li’t-tıbâati ve’n-neşri ve’t-tevzî’ 1992.
  • Ebü’l-Kāsım Alî b. el-Hasen b. Hibetillâh b. Abdillâh b. Hüseyn ed-Dımaşkī eş-Şâfiî İbn Asâkir, nşr. Mecdî Fethî, Tebyînü’l-imtinân bi’l-emri bi’l-ihtitân, Tanta, Dâru’s-sahâbeti li’t-türâs 1989.
  • Ömer b. Muhammed el-Hârizmî ez-Zemahşerî Zemahşerî, el-Fâik fî garîbi’l-hadîs, nşr. Ali Muhammed Becâvî 2. baskı, Beyrut, Dâru’l-ma’rife, ts . Ebü’l-Kāsım Müsnidü’d-dünyâ Süleymân b. Ahmed b. Eyyûb et-Taberânî Taberânî, nşr. Hamdî b. Abdilhamid es-Selefî, Mu’cemü’l-kebîr, Musul, Mektebetü’l-ulûmi ve’l-hıkem 1983, 8, 299;
  • Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek ale’s-sahîhayn, nşr. Mustafâ Abdülkâdir Atâ, Beyrut, Dâru’l-kutubi’l-ılmiyye 1990. Ebü’l-Kāsım Süleymân b. Ahmed b. Eyyûb et-Taberânî, Mu‘cemü’l-evsat, nşr. Târık b. Ivedullâh b. Muhammed, Kâhire, Dâru’l-harameyn, ts.
  • Ebü’s-Seâdât Mecdüddîn el-Mübârek b. Esîrüddîn Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî Mecdu’d-dîn İbnu’l-esîr el-Cezerî (v. 606/1210), en-Nihâye fî ğarîbi’l-hadîsi ve’l-eser, Beyrut, el-Mektebetu’l-ılmiyye 1979.
  • Ebü’t-Tâhir Mecdüddîn Muhammed b. Ya‘kûb b. Muhammed el-Fîrûzâbâdî, Kâmûsu’l-muhît, nşr. Muhammed Nu‘aym el-Arkaşûsî, Beyrut, Müessesetü’r-Risâle li’t-Tıbâ‘ati ve’n-Neşr ve’t-Tevzî‘ 2005.
  • Ebü’t-Tayyib Muhammed Şemsü’l-Hak b. Emîr Alî ed-Diyânüvî el-Azîmâbâdî, Avnu’l-ma’bûd şerhu Süneni Ebî Dâvûd 2. baskı, Beyrut, Dâru’l-kutubi’l-ılmiyye 1415.
  • M. İhsan Karaman, “Sosyokültürel, Etik, Tıbbi ve İslâmi Perspektiften Kız Çocuklarda ve Kadınlarda Sünnet”, Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi 22, 2 (2017).
  • Meryem İbrahim Hindî, Hıtânü’l-inâsi beyne ulemâ‘i’ş-şerî‘ati ve’l-etıbbâ, Kâhire, Câmiatü’l-Kâhira, ts.
  • Muhammed Lutfî es-Sabbâğ, el-Hukmü’ş-şer‘ıyyü fî hıtâni’z-zükûri ve’l-inâs, Kâhire, Munazzamatü’s-sıhhati’l-âlemiyye, Dünya Sağlık Örgütü 1995.
  • Muhammed nâsıru’d-dîn Elbânî, Silsiletü’l-ehâdîsi’s-sahîha ve şey’ün min fıkhihâ ve fevâidihâ, Riyâd, Mektebetü’l-meârif 1995.
  • Richard A. Shweder, “What about ‘Female Genital Mutilation’? And Why Understanding Culture Matters in the First Place”, Daedalus 4, 129 (2000).
  • Senem Soyer, “Kadın Sünneti, Kültürel Dayanakları ve Yol Açtığı Sorunlar”, EKEV Akademi Dergisi 18, 60 (2014).
  • Sevil Günaydın-Hüsniye Dinç, “Bir Kadın Sağlığı Sorunu, Genital Mutilasyon”, Sağlık Bilimleri ve Meslekleri Dergisi 2, 3 (2015).
  • Süleymân b. el-Eş‘as b. İshâk es-Sicistânî el-Ezdî Ebû Dâvûd, es-Sünen, Beyrut, el-Mektebetu’l-asriyye, ts. , “Edeb” 180.
  • Üsâme Süleyman, el-Hıtân Şerî‘atu’r-rahmân, Kâhire, Mektebetu Selsebil 2003.
Toplam 46 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Din Araştırmaları
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Şemsettin Kırış 0000-0002-1226-9811

Yayımlanma Tarihi 1 Temmuz 2020
Yayımlandığı Sayı Yıl 2020 Cilt: 18 Sayı: 1

Kaynak Göster

APA Kırış, Ş. (2020). Bir Sünnet Türü ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi. Hadis Tetkikleri Dergisi, 18(1), 7-26.
AMA Kırış Ş. Bir Sünnet Türü ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi. HTD. Temmuz 2020;18(1):7-26.
Chicago Kırış, Şemsettin. “Bir Sünnet Türü Ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi”. Hadis Tetkikleri Dergisi 18, sy. 1 (Temmuz 2020): 7-26.
EndNote Kırış Ş (01 Temmuz 2020) Bir Sünnet Türü ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi. Hadis Tetkikleri Dergisi 18 1 7–26.
IEEE Ş. Kırış, “Bir Sünnet Türü ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi”, HTD, c. 18, sy. 1, ss. 7–26, 2020.
ISNAD Kırış, Şemsettin. “Bir Sünnet Türü Ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi”. Hadis Tetkikleri Dergisi 18/1 (Temmuz 2020), 7-26.
JAMA Kırış Ş. Bir Sünnet Türü ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi. HTD. 2020;18:7–26.
MLA Kırış, Şemsettin. “Bir Sünnet Türü Ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi”. Hadis Tetkikleri Dergisi, c. 18, sy. 1, 2020, ss. 7-26.
Vancouver Kırış Ş. Bir Sünnet Türü ile İlgili Hadislerin Günümüz Şartlarında Değerlendirilmesi. HTD. 2020;18(1):7-26.

İlim Tasavvurumuz Üzerine…

İslâm ilim geleneği, ihtiva ve temsil ettiği zâhirî, aklî, felsefî ve irfânî zenginliği ile küllî bir gerçekliği yansıtmaktadır. Söz konusu zenginlik alanlarının her birisi meşrûiyyetini, kendi usûlü dairesinde hakikat arayışı süreci içerisinde bulunuşuyla temellendirmektedir. Başlı başlarına müstakil birer ilim dalı olmaları ve bunun neticesinde tarifi, gayesi ve mesâili itibariyle sınırları belirgin olsa da, ortak bir tasavvura aracılık etmeleri dolayısıyla kaçınılmaz biçimde, bünyesinde sair ilimlerle kendi zaviyelerinden müştereklikler barındırır. Ne var ki, kendine has mesâildeki farklılaşmalar, bütünün temsil ettiği küllî tasavvurun varlığına engel değildir.
Geçmişte ve günümüzde, geleneğin bu yönü gözden kaçırıldığında, ilimler arası irtibat, sözü edilen müştereklikler üzerinden değil, ayrışmalardan hareketle kurulmaya çalışılmıştır. Esasen İslâm ilim geleneğini, ilimler arası iç çekişmelerin ve tartışmaların odağı olarak görmek böyle bir yaklaşım neticesinde ortaya çıkmıştır. Kadîm ilim geleneğimizi fikrî karışıklığın odağı olarak görme zafiyetini sadece şarkiyat geleneğinin bir refleksi imiş gibi kabul etmek kolaycı bir yaklaşımdır. Şarkiyat geleneği ‘ötekinin duruşunu’ temsil ettiği için dikkate alınması ve zafiyetlerine odaklanılması gereken, ‘öteki’lerin dışında kalanlar, yani ‘biz’ olmalıyız.
İlim ehli taifeyi teşkil eden bizlerin bu süreçte yapması gereken, dışardan ve çatışma odaklı yaklaşımı bir yana bırakıp; kendilerini İslâm tasavvurunu zayıflatmaya adamış kişilerin yöntemlerinin üst dilini keşfederek, benzer hatalara düşmekten kurtulmak, muhtelif ilimleri aynı müştereklikte cem eden kadîm geleneğimizin üst tasavvuruna odaklanmaktır.
İslâm toplumu olarak, fikrî hamlemizi gerçekleştirmemiz, körü körüne taklîdi bir yana bırakıp, bize ait değerler manzumemizi keşfetmemize bağlıdır. Modern çağın bilgi üzerindeki bizi kuşatan tahakkümü ve kendi değerlerini bize taşıyan imkânlarını ‘mihengimize’ vurmadan özümseme, bizi sürekli olarak kimliğimizden uzaklaştırmaktadır. Günümüzde öğrendiğimiz en önemli esas, ‘bilginin/ma‘lûmâtın’ kutsallığı iddiasıdır. Oysa her dönemde, mukaddes olan hakikat ve ma‘rifettir. Bir başka ifade ile varlığımız meşrûiyyetini bilgi peşinde koşmamızdan değil, hakikat yolcusu olmamızdan almalıdır.
Doğru yanlış her türlü bilginin kutsanması sebebiyledir ki, arama motorları ve sosyal medya plâtformaları üzerinden paylaşılan veriler, tıpkı, geçmişte ilimler ve ilim ehli arasında sadece ma‘lûmâta odaklanıldığında, ilimler arasındaki müşterek zeminin fark edilememesi ve İslâm tarihinin çatışmalar tarihi şeklinde algılanması gibi, bir ölçüye vurulmaksızın yaygınlığı nisbetinde doğru ve tayin edici bir konum ihrâz etmiştir. Bizler geçmişin ve günümüzün tecrübesinden istifade ederek, tekrar aynı hataya düşmediğimizden emin olmalıyız.
Şu halde, ilim ehline düşen, öncelikle ilimlerin usûlleri ve telif tarzlarının müşterekliğini temin eden ‘üst dilini’; bir başka ifade ile ‘küllî tasavvurunu’ keşfe yönelik gayretlerini arttırmaktır. İlmin bugünkü temsilcilerinin, İlâhî hakîkati zâhirî, aklî, rûhî, kalbî, irfânî plânda idrak için ömür tüketen geçmiş âlim, hakîm ve ârifler ile eserler üzerinden bağ kurmak suretiyle, onların arayış tecrübelerinden istifade etmeleri, ilimleri kuşatan küllî tasavvurun idrâkini mümkün kılacaktır. Bizi küllî tasavvura ulaştıracak olan vasıta, bazen dilin sunduğu imkânlar, bazen akıl, mantık ve felsefenin hâsıl ettiği kazanımlar, bazen de kalbin ve irfânî geleneğin ulaştığı hakikatler olabilecektir.
Bütün bu hususların arayışı içerisinde olan, Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) aracılığı ile de, bize ait duruşa ve müşterek tasavvuru keşfin zaruretine dikkat çekmeyi kaçınılmaz görüyoruz. Bir başka ifade ile, tedbirimizi alıp, tedârikimizi ikmâl ederek seyrimize devam etmenin mutlak ihtiyacımız olduğunu fark ederek, ‘cihet-i vahdemizi’ yeniden hatırlamalı, uydu olmaktan, ezilmişlikten kurtulmalı, kendimize ait usûl, ulemâ ve kitâbiyâta dönmeli, ilmî düşünüşümüzü yeniden ‘âlî tasavvurumuza’ uygun hâle getirmeliyiz.
Kırk ikinci sayımızla, akademik dergicilikte kemâle erdiğimizin göstergesi olarak, kesintisiz yayın hayatını sürdürerek, geride bıraktığımız ilk yirmi yılın ardından, Hadis Tetkikleri Dergisi’nin bu nüshasında; hadis ilimlerinin muhtelif alanlarında ilginizi çekecek tetkiklere yer verdik. İslâm coğrafyasının uzak diyarlarının tasavvurlarını bize sunan makaleler, eser tetkikleri, bilimsel etkinlik ve kitap tanıtımları bu sayımızda sizlerin ilgisine arz ettiğimiz içeriğimizdir.
Destekleriniz sayesinde muhteviyâtı daha da zenginleşecek olan Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) işaret edilen hususlarda bize iletilen her türlü talebe açık olup, bütün imkânlarını kullanarak arzu edilen hususlarda yazarlarımızın yanında olmaya çalışacaktır.
Geride bıraktığımız yirmi yıl ve kırk iki sayı boyunca Hadis Tetkikleri Dergisi’ne (HTD) destek olan, sahip çıkan, bizleri cesaretlendiren, yazılarıyla bizi onurlandıran hayatta olan ve ahirete irtihal eden bütün hoca ve kardeşlerimize şükranlarımızı sunarken, bundan sonra da HTD’nin imkânlarının, araştırmacılarımızın hizmetinde olduğunu te’yîden ifade istiyoruz. Gelecek sayılarımızda görüşmek dileğiyle...
Saygılarımızla...

İbrahim HATİBOĞLU